Hırs Nedir Felsefe? Güç, İktidar ve İnsan Arasındaki İnce Çizgi Toplumsal düzenin görünmeyen ağlarında dolaşırken, insan davranışlarını yönlendiren en güçlü itkilerden biriyle karşılaşırız: hırs. Bir siyaset bilimci olarak yıllardır iktidar, güç ilişkileri ve vatandaşlık kavramları üzerine düşündüğümde, hırsın yalnızca bireysel bir tutku olmadığını; aynı zamanda siyasi yapıları şekillendiren bir ideolojik enerji olduğunu fark ettim. Peki, hırs sadece kişisel bir arzu mudur, yoksa devletlerin, liderlerin ve toplumların hareket gücü mü? Hırsın Felsefi Kökleri: Gücün Arzusu Hırs, felsefi açıdan insanın kendini aşma çabasıyla ilgilidir. Antik Yunan’dan bu yana filozoflar, insanın “daha fazlasını isteme” dürtüsünü hem yaratıcı bir güç hem de yıkıcı bir…
Yorum BırakGeleneksel Hikaye Günlüğü Yazılar
Hicri 1323 Miladi Kaç? Toplumsal Yapıların Dönüşümü ve Cinsiyet Rollerinin İzleri Toplumları anlamaya çalışırken, tarihsel değişimlerin bireyler üzerindeki etkilerini gözlemlemek oldukça öğreticidir. Sosyolojik bir araştırmacı olarak, toplumların zamanla nasıl evrildiğini, değişen normların ve kültürel pratiklerin bireylerin davranışlarını nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışıyorum. Bugün, Hicri 1323’ün Miladi takvime göre ne anlama geldiği üzerine bir inceleme yaparken, bu tarihi dönüm noktasının toplumsal yapılar ve cinsiyet rolleri üzerindeki etkisini ele alacağım. Hicri takvim, İslam dünyasında yılların hesaplanmasında kullanılan bir sistemdir ve her yıl, miladi takvimden farklı bir tarihe denk gelir. Hicri 1323, Miladi takvime göre 1905-1906 yıllarına tekabül eder. Bu yıllar, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonlarına…
8 YorumHemoroid Ne Kadar Sürede İyileşir? Bir Tarihçi Perspektifinden Derin Bir Bakış Geçmişin Yansıması: Hemoroid ve İnsanlık Tarihi Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, insanlık tarihinin her aşamasında sağlık ve hastalık olgusunun nasıl şekillendiğini görmek gerçekten büyüleyici. Hemoroid, tıbbın büyüleyici, ama genellikle göz ardı edilen bir yönüdür. Antik çağlardan günümüze kadar, insanlık bir yandan tıbbi bilgi birikimini geliştirirken, diğer yandan aynı sağlık sorunlarıyla mücadele etmiştir. Hemoroid, yüzyıllardır insanları etkileyen bir hastalık olup, tarih boyunca farklı toplumlar bu rahatsızlıkla nasıl başa çıktıklarını keşfetmeye çalışmıştır. Günümüz modern tıbbı, hemoroid tedavisinde önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da, aslında bu sorun geçmişte de oldukça yaygın bir…
6 YorumSesli Harfle Biten Hecelere Ne Denir? Dilin Mimarisi Üzerine Bilimsel Bir Yolculuk Dil… İnsanlığın en karmaşık ama en doğal araçlarından biri. Günlük hayatta farkında olmadan kullandığımız sözcüklerin, aslında ne kadar sistemli ve kurallı bir yapıya sahip olduğunu hiç düşündünüz mü? Bir kelimeyi söylerken dudaklarımızın, dilimizin ve ses tellerimizin uyum içinde çalışması; hecelerin anlam taşıyan yapıtaşlarına dönüşmesi, dil biliminin en büyüleyici yanlarından biridir. İşte bu yapıtaşlarından biri de sesli harfle biten hecelerdir. Peki bu tür hecelere ne ad verilir ve neden önemlidir? Gelin birlikte, hem bilimsel temellere hem de dilin günlük hayatımızdaki büyüsüne dokunan bir keşif yolculuğuna çıkalım. — Sesli Harfle…
6 YorumKaynakların Sınırlılığı Üzerine Düşünen Bir Ekonomistin Gözünden: Gürcüler Aryan mı? Ekonomi, insan davranışlarının kıt kaynaklar karşısındaki tercihlerini inceler. Her tercih, bir fırsat maliyeti doğurur. Bir ekonomist, toplumların geçmişini ve kimliklerini de benzer bir analizle ele alabilir: kimlik tanımları, tarihsel kaynakların, güç dengelerinin ve ideolojik yatırımların sonucudur. Bu çerçevede “Gürcüler Aryan mı?” sorusu, yalnızca bir etnik kimlik tartışması değil; aynı zamanda tarihsel sermayenin, kültürel piyasaların ve kimlik ekonomisinin bir yansımasıdır. Kültürel Sermaye ve Etnik Kimliklerin Ekonomik Değeri Kültürel sermaye, bireylerin veya toplumların geçmişlerinden getirdikleri semboller, diller ve geleneklerle oluşturdukları bir ekonomik varlıktır. Gürcüler, Kafkasya’nın en eski halklarından biri olarak bu alanda…
4 YorumGünü Gününe Nasıl Yazılır? Bir Filozofun Kaleminden Varlığın Harflerle Buluştuğu Nokta Bir kelimenin yazılışı, bazen bir varlığın anlamını belirler. “Günü gününe” ifadesi de bu türden bir varlıktır; hem dilin yüzeyinde basit bir kullanım olarak görünür hem de anlamın derinliğinde bir düzeni, bir farkındalığı temsil eder. Türk Dil Kurumu’na göre doğru yazımı “günü gününe” şeklindedir. Ancak bu teknik bilgi, yalnızca bir dilbilgisi kuralı değildir; aynı zamanda bir zaman bilincinin ifadesidir. Etik Bir Perspektiften: Dürüstlük Zamanla İmtihan Olur Etik açıdan bakıldığında, “günü gününe” olmak bir dürüstlük meselesidir. Bir insanın yaşamındaki tutarlılık, sözlerini ve eylemlerini “günü gününe” sürdürüp sürdürmemesiyle ölçülür. Her günün hakkını…
Yorum BırakKapris Nasıl Yazılır? Bilimsel Merakla Başlayan Bir Yolculuk Günlük hayatta sıkça kullandığımız bazı kelimeler var ki, onları nasıl yazacağımız konusunda zaman zaman tereddüde düşeriz. “Kapris” kelimesi de bunlardan biri. Belki de sosyal medyada gördük, bir arkadaşımızla sohbet ederken kullandık ya da bir yazıda karşılaştık… Ancak bu kelimenin doğru yazımı ve anlamı üzerine derinlemesine düşünmek, dilimizin inceliklerini anlamak açısından düşündüğünüzden daha değerli olabilir. Peki, “kapris” nasıl yazılır? Gelin, bu sorunun cevabını hem dilbilimsel hem de bilimsel bir bakış açısıyla birlikte keşfedelim. “Kapris” Nedir? Anlamı ve Kökeni Üzerine Kelimenin Etimolojik Yolculuğu “Kapris” kelimesi, Türkçeye Fransızca caprice kelimesinden geçmiştir. Fransızca’da “ani istek”, “değişken…
Yorum BırakBir Eve Kaç Güneş Paneli Lazım? Öğrenmenin Gücüyle Enerji Bilincini İnşa Etmek Bir eğitimci olarak şunu sıkça düşünürüm: Öğrenme sadece bilgi edinmek değil, dünyaya bakış biçimimizi değiştirmektir. Tıpkı bir öğrencinin yeni bir kavramla düşünce ufkunu genişletmesi gibi, toplum da yeni teknolojilerle yaşam biçimini dönüştürür. Güneş panelleri bu dönüşümün en somut örneklerinden biridir. Peki, “Bir eve kaç güneş paneli lazım?” sorusu sadece teknik bir hesaplama mıdır, yoksa öğrenmenin yeni bir biçimi midir? Bu yazıda, güneş enerjisini yalnızca bir enerji kaynağı olarak değil, bir öğrenme fırsatı olarak ele alacağız. Çünkü sürdürülebilir yaşam, aslında bir eğitim sürecidir: kendini, çevreni ve doğayı yeniden anlamayı…
Yorum BırakAgresif Yerine Ne Kullanılır? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Bakış Eğitimci olarak her gün sınıfta, yaşamın küçük bir yansımasını izlerim. Çocukların birbirine gösterdiği tepkiler, bazen öfke, bazen kırgınlık, bazen de paylaşmanın saf hali olur. İşte o anlarda, “agresif” kelimesini ne kadar sık kullandığımızı fark ederim. Fakat durup düşündüğümde, aslında bu kelimenin her zaman doğruyu yansıtıp yansıtmadığını sorgularım. Öğrenme yalnızca bilgi aktarmak değil, duyguların ve davranışların da yeniden inşa edilmesidir. Bu yazıda, “agresif yerine ne kullanılır?” sorusunu dilin, eğitimin ve insanın dönüşüm süreciyle ilişkilendirerek irdeleyelim. “Agresif”in Anlam Dünyası ve Eğitimdeki Kullanımı Agresif kelimesi, Latincede “aggressio” yani “saldırı” kökünden gelir. Günümüz…
6 Yorum36-38 Beden Hırka Kaç İlmek Başlanır? – Varlığın, Bilginin ve Değerin İlmekleri Üzerine Felsefi Bir Deneme Bir filozofun bakış açısından bakıldığında, her ilmek bir varlık sorusuna karşılık gelir. Örülen bir hırka, yalnızca bir giysi değil, insanın dünyayla kurduğu yaratıcı ilişkinin somut biçimidir. “36-38 beden hırka kaç ilmek başlanır?” sorusu bu yüzden yalnızca teknik bir merak değildir; bu soru, insanın bilgiye, eyleme ve anlam arayışına dair derin bir düşünme biçimini çağırır. Çünkü her ilmek, hem bir başlangıçtır hem de bir sorumluluk: “Ne kadar örmeliyim?”, “Ne kadar bilmeli, ne kadar yapmalıyım?” Epistemoloji: Bilginin İlmeği Kaç Olmalı? Bilgi felsefesi açısından “kaç ilmek başlanır”…
Yorum Bırak