Kadınlar Ne İster? Film Özeti ve Farklı Bakış Açılarıyla İnsan Doğasının İncelikleri Bir filmi sadece izlemek değil, onu anlamaya çalışmak her zaman ilgimi çekmiştir. Özellikle Kadınlar Ne İster? gibi hem mizahı hem de toplumsal rolleri sorgulayan yapımlar, izleyiciyle konuşur gibidir. Bu yazıda, filmi yalnızca özetlemekle kalmayacağız; erkeklerin objektif, veri odaklı analizleriyle kadınların duygusal ve toplumsal sezgilerini yan yana getirerek, “kadınlar gerçekten ne ister?” sorusunu birlikte tartışacağız. Filmin Temel Hikayesi: Bir Adamın Kadın Zihinlerine Yolculuğu Kadınlar Ne İster? (What Women Want), Mel Gibson’ın canlandırdığı Nick Marshall karakteri üzerinden cinsiyet rollerine ayna tutar. Nick, reklam dünyasında kendine güvenen, hatta fazlasıyla kendini beğenmiş…
6 YorumEtiket: bir
Görsel İşitsel Araçların Antropolojik Gücü: Kültürleri Bağlayan Görünmez Köprüler Bir antropolog için dünya, hikâyelerin, sembollerin ve seslerin ördüğü karmaşık bir ağdır. Her kültür, kendi ses tonuna, renklerine ve ritmine sahiptir. Görsel-işitsel araçlar bu ağın modern anlatım biçimidir; kameralar, mikrofonlar ve ekranlar aracılığıyla kültürlerin hem kendini ifade etme biçimini hem de birbirini anlama kapasitesini dönüştürür. Peki, bu araçlar yalnızca iletişimin bir aracı mı, yoksa kültürel bir yeniden doğuşun sembolü müdür? Ritüellerin Dönüşümü: Görsel-İşitsel Hafızanın Gücü Her toplum, kendi ritüelleriyle zamanın akışına anlam katar. Eskiden bir dans, bir şarkı ya da bir tören yalnızca o anda, o topluluğun içinde yaşardı. Bugün ise…
8 YorumGörme Engellilere Ne Denir? Edebiyatın Işıksız Görüşü Üzerine Bir İnceleme Kelimeler, bazen bir ışık kaynağıdır. Görmeyen birinin eline tutuşturulan baston kadar yönlendirici, bazen de bir perde kadar karartıcı olabilir. Bir edebiyatçı olarak hep şunu merak etmişimdir: Görme eylemi yalnızca gözle mi yapılır, yoksa insan zihni, sözcüklerin arasındaki boşluklarda da görebilir mi? İşte bu yüzden, “Görme engellilere ne denir?” sorusu, bana sadece dilbilimsel bir mesele gibi görünmez. Bu soru, edebiyatın en eski temalarından biri olan “görmek ve anlamak” ilişkisinin yeniden yazıldığı bir alandır. Kelimelerin Gözleri: “Kör” Sözcüğünden “Gören Kalp”e Edebiyat tarihine baktığımızda, görme eksikliği çoğu zaman sadece bedensel bir kusur değil,…
8 YorumSabah kahvemi yudumlarken, annemin yıllar önce söylediği bir cümle aklıma geldi: “Kemiklerini gençken koru, yaşlanınca teşekkür ederler.” O zamanlar bunun sadece bir nasihat olduğunu sanırdım. Ama artık biliyorum; vücudumuzun sessiz kahramanlarından biri olan kalsiyum, aslında hayatımızın her anında bize eşlik eden görünmez bir güç. Bu yazıda, günlük kalsiyum ihtiyacının nasıl karşılanacağını hem bilimsel verilerle hem de kalpten gelen hikâyelerle konuşalım istedim. Kalsiyumun Sessiz Gücü Kalsiyum, yalnızca kemik ve diş sağlığı için değil, kalp ritminden kas kasılmalarına kadar vücudun birçok temel işlevinde rol oynar. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, yetişkin bir insanın günlük kalsiyum ihtiyacı ortalama 1000 mg’dır. Kadınlarda menopoz sonrası bu…
8 YorumAkım ve Gerilim Aynı Şey mi? Elektriğin Tarihsel Serüveni Üzerinden Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürerken, insanlığın bilgiyle olan ilişkisini anlamaya çalışmak hep büyüleyici olmuştur. Antik çağlardan bugüne kadar insan, doğayı çözümlemek ve enerjiyi anlamlandırmak için durmaksızın çabalamıştır. Akım ve gerilim kavramları da bu uzun entelektüel yolculuğun, bilimin ve teknolojinin kesişim noktasında doğmuştur. Peki, akım ve gerilim gerçekten aynı şey midir? Bu soruya cevap ararken yalnızca fiziksel bir açıklamadan değil, aynı zamanda insanlığın düşünsel evriminden de söz etmek gerekir. Elektriğin Doğuşu: Keşiflerin ve Merakın Çağı Elektriğin tarih sahnesine çıkışı 17. yüzyıla uzanır. William Gilbert’in “De Magnete” adlı eseriyle…
8 YorumBir Şeyi Sahiplenmek Ne Demek? Psikolojik Bir İnceleme İnsan davranışlarını anlamak, her zaman bir keşif yolculuğudur. İç dünyamızda neler olup bittiğini çözmek, bazen en karmaşık soruları gündeme getirir. Her birey, farklı bir yaşam yolu izlerken, bir şeyler üzerindeki sahiplik duygusu, genellikle güçlü duygular ve derin psikolojik ihtiyaçlarla bağlantılıdır. Sahiplenmek, sadece fiziksel anlamda değil, duygusal, bilişsel ve sosyal bir boyutta da derin anlamlar taşır. Peki, bir şeyi sahiplenmek ne demektir? Bu yazıda, psikolojik mercekten bakarak, sahiplenmenin bilişsel, duygusal ve sosyal boyutlarını ele alacağız. Sahiplenmenin Bilişsel Boyutu: “Benim Olmalı” Düşüncesi Bir şeyi sahiplenmek, çoğu zaman bilişsel bir süreç olarak başlar. İnsanlar, bir…
6 YorumSivas Hafik Hangi Boydan? Köklere Yolculuk, Bugüne Köprü Hızlı cevap: Hafik’i tek bir “boy”a indirgemek doğru değil. İlçede özellikle Hubyar Ocağı’na bağlı Beğdili kökenli Türkmen hatları belirgin; ayrıca tarih boyunca farklı Oğuz kolları ve yerel topluluklar birlikte yaşamış. Bir grup arkadaşımla gece vakti haritalara bakarken, Sivas’ın doğusunda küçük bir nokta gözümüze takıldı: Hafik. Eski adıyla Koçhisar. “Peki Sivas Hafik hangi boydan?” diye sorulunca, içimde o tanıdık merak kıvılcımı çaktı. Çünkü bu soru, yalnızca soy ağacını değil; yol ağlarını, inanç ocaklarını, dil izlerini ve bugünün kültürel birlikteliğini de açığa çıkarıyor. Haydi, birlikte hem romantik hem analitik bir yolculuğa çıkalım. “Tek Boy”…
6 YorumHasıl Olmak Ne Demek Din? Bir Kavramın Karanlık Yüzü Hasıl olmak, aslında dinin ne olduğunu sorgulayan bir soru mudur? Bugün dinin her yönünü tartışmak, zor ve tehlikeli bir oyun oynamak gibidir. Ancak, “hasıl olmak” terimi üzerinde düşünmek, bu oyun içinde biraz daha cesur ve provokatif bir adım atmayı gerektiriyor. Din ve inanç, toplumların en derin köklerine inmiş kavramlar. Ancak, “hasıl olmak” nedir ve dinle nasıl bir ilişkisi vardır? Bu soruyu sormak belki de dinin içine girmeyen bir kesimin gözünden baktığımızda, bir türlü netleşemeyen bir kavramla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Hasıl olmak, ne kadar tanıdık bir ifade olsa da, derinlemesine düşündüğümüzde,…
8 YorumGerçek Değer Nedir? Finansal Yönetimde Felsefi Bir Yaklaşım Finansal yönetim, yalnızca sayılar ve grafiklerle değil, aynı zamanda insan aklının ve değer sistemlerinin karmaşıklığıyla da şekillenir. Bir filozof bakışıyla, değer nedir? Her şeyin maddi bir karşılığı ve ölçütü olsa da, gerçekten değerli olan nedir? “Gerçek değer”, sadece finansal ölçütlerle mi belirlenir, yoksa insanların algıları ve etik anlayışlarıyla mı şekillenir? Bu sorular, finansal yönetimi yalnızca ekonomik bir disiplin olmaktan çıkarıp, derin felsefi tartışmaların merkezine yerleştirir. Finansal yönetim, ontoloji, epistemoloji ve etik gibi felsefi perspektiflerle ele alındığında, karşımıza değer kavramının çok katmanlı bir yapısı çıkar. Ontolojik Perspektiften Değer: Gerçekten ‘Değer’ Var Mıdır? Ontoloji,…
6 YorumVolfram Nedir, Ne İşe Yarar? Eğitim Perspektifinden Bir Bakış Giriş: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü ve Bilimsel Keşifler Eğitim, bireylerin dünyayı anlamlandırma ve şekillendirme biçimlerini değiştiren, dönüştürücü bir güçtür. Her öğrenci, öğrenme yolculuğunda bir keşfe çıkar, her kavram, her teori bir yol arkadaşı olur. Bu yolculukta kimi zaman gözlerimizde bir parıltı yaratacak, hayatımıza yeni bir bakış açısı getirecek bir kavramla karşılaşırız. Bugün bu yazıda, özellikle fen bilimleri ve mühendislik alanlarında önemli bir yeri olan, ama çoğumuzun adını belki de ilk kez duyduğu bir elementten bahsedeceğiz: Volfram. Peki, volfram nedir, ne işe yarar ve öğrenme teorileri çerçevesinde nasıl anlamlandırabiliriz? Bu yazı, sadece bilimsel…
8 Yorum